Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yatkın olmak | tend f. | ||
I believe that people tend to focus on the wrong things. İnsanların yanlış şeylere odaklanmaya yatkın olduğuna inanıyorum. More Sentences |
||||
Genel | yatkın olmak | incline f. | ||
Genel | yatkın olmak | be inclined to f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yatkın olmak | run to f. | ||
Öbek Fiiller | yatkın olmak | run to f. |